17 Şubat 2012 Cuma

İNSAN






İnsan ki tıkandı mı kaçar gider;

Söz söylemez, susup siner. 

Elini sinek ısırsa konu eder; eder ki konu dağılsın. 

İnsan bazen çakaldır, bazen de kuzu. 

Çıkarına göre değişir bu durumu. 

Ama bilir nerede ne yapması gerektiğini. 

Akıllıdır, 

kaç kişiyi avucuna almayı bilir. 

Ses çıkarmaz asla. 

Bilir ki gün gelir işi düşer onlara.

İnsan bazen yılandır, sinsidir. 

Sever insanları uzaktan izlemeyi. 

Bilir ki gördükleri onun zehiri olacaktır. 

Gün gelir o zehir akacaktır. 

Aptalı oynamayı sever insan. 

Görür, görmezden gelir. 

Bilir, bilmezden gelir. 

Bilir ki bazen bilinenler en büyük düşmandır. 

Kendi içindeki düşmanlarla kendi bile yüzleşemez kolay kolay. 

Bazen bildiklerini unutmak ister. 

Unutmayı çare sanar. 

Ama gün gelir, bildikleriyle yüzleşecektir bilmez. 

İnsan korkaktır. 

Her adımını düşünerek atar. 

Korkar baskıdan, eleştiriden. 

Başı önünde yürür korktuğunda. 

Göz göze gelmek istemez başkalarıyla. 

Bilir ki, her korku nüksettiğinde bünyesine gözlerini 

kaçıracaktır. 

İnsan işte..

Neler barındırır içinde. 

Biraz melektir, biraz şeytan. 

Tam ortadadır aslında. 

Bazen sevmeyi becerir içinden gelerek. 

Ama içine gömdürtürler adamın o sevgiyi. 

Seve seve gömer içine. 

Ses etmez, baş kaldırmaz. 

İnsan sevebilendir karşılık alamasa bile. 

Sevdiği uğruna bir şeyler yapabilendir. 

Biri için büyük şeyler yapmak değildir önemli olan. 

Biri delmişse dağları sevdiği uğruna, biri de yolunu 

gözlemiştir.

Önemli olan, O'nun için birşeyler yapmak değil mi işte.

İnsan kıskançtır usulünce.

Sevdiğini kıskanır, paylaşamaz kimseyle.

İnsan olan budur.

İnsan olanla oyun oynamak zordur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder